18 Ocak 2011 Salı

NBA Maçı İzlenimleri

Amerika'ya gelmeden önce en çok istediklerimden biri NBA maçına gitmekti.

Gün bugündür... Washington Wizards karşısında Utah Jazz oynuyor. Utah Jazz'da da Mehmet Okur var. Her ne kadar Mehmet Okur oyunda çok fazla kalmasa da ve genel anlamda düşük bir performans sergilese de, kendisini bir Türk seyirci olarak izlemekten gurur duyduk diyebilirim.

Elbette size maçı değil, ortamı anlatacağım. Hatta maçın skorunu şimdiden söyleyeyim: 108-101 Wizards lehinde sonuçlandı.

Bütün spor karşılaşmalarında olduğu gibi, NBA maçı bile canlı izleyince heyecanını bir parça kaybediyor. Ama, yine bütün spor karşılaşmalarında olduğu gibi, bir maçı eğlenceli ve değerli kılan esasen ortamı...

Beklentimin çok üstünde bir atmosferle karşılaştığımı söyleyebilirim. Başlangıcından bitişine kadar geçen 3 saat boyunca boş kaldığınız ve sıkıldığınız tek bir an bile olmuyor. Molaların, devre aralarının her saniyesine birşey sıkıştırılmış. Bir klasik haline gelen ponpon kızların yanısıra her türlü şov düşünülmüş. Seyirciyle gayet interaktif bir ortam söz konusu. İlginç bir makineyle sahadan seyircilere t-shirt fırlatma, ücretsiz yemek (burrito) dağıtma ve röportajlar ilk etapta aklıma gelenler.

Yine interaktif şovlar kapsamında "kiss cam" ve "dance cam"i de unutmamak gerek. Kiss cam'de kamera, rastgele şekilde, yanyana oturan bir çifti ekrana yansıtıyor. Kendilerini ekranda gören çiftlerden öpüşmeleri isteniyor. Ancak bu kiss cam, bir kaç kere, yanındaki hiç tanımadıkları erkekler tarafından kızların fırsattan istifade öpülmesi nedeniyle eleştiri konusu olmuş. Aynı şekilde, dance cam'de de ekranda kendini gören kişi kalkıp, dans etmeye başlıyor.

Sporla içiçe geçmiş bu yoğun eğlence kültürünü Amerikalılar arasında çok da eleştiren var. Bu grup, sırf takımının maçını izlemek veya salt basketbol zevki için oraya gidip de, zamanının yarısından daha fazlasında bu tür eğlencelere maruz kalmaktan hoşlanmıyor. Haklılık payları var. Ancak, bunun alternatifi, devre arasında takımının maç istatistiklerine ilişkin bir veritabanı oluşturmak değilse, an'ın keyfini çıkartmak en mantıklı seçenekmiş gibi duruyor.

Maçın oynandığı yer Washington DC'de yer alan Verizon Center. Stad 20 bin kişilik kapasiteye sahip. Ne girişte, ne çıkışta hiçbir izdiham yaşanmıyor. O medeni duruşa gerçekten hayran kalıyorsunuz. Çocukla hatta bebekle gitmek bile mümkün.

Halen oynanmakta olan 17-23 Ocak 2011 tarihleri arasındaki bu maçları NBA'in kendi sitesinden ücretsiz izleme imkanı da sunulmuş.

Buyrunuz, bu da günün fotoğrafları... İyi seyirler!

















5 yorum:

kaminetto dedi ki...

Bizim salonlarımızda ekabirler geldiğinde göremediğimiz kızları görünce "ohhh ne güzel" dedik...Mehmet Okur'u da çok severiz ailece.

Oburcan dedi ki...

"stad" dediğin şey salon olmasın? üstü açıksa ayrı,bilelim!! Bu aralar tüm Türkiye stad konusunda çok hassas ya, o bakımdan :)

Bir de sayın Wizards yetkililerine senin aracılığınla bir çağrıda bulunmak isterim , kabul takımın renkleri öyle olabilir ammaaa o güzelim kızları soluk renkli formalarla sahaya çıkarmak ne derece doğrudur? Duy sesimi DC!!!!

Damla T. dedi ki...

@Kaminetto Mehmet Okur burada yasayan Turkler tarafindan cok sevilmiyor nedense. Hido daha sempatik bulunuyor.

@Oburcan Stad dedigim salon evet. Ustu de kapali. Turkiye'deki stad tartismalarini okuya okuya boyle yazmam normal sanki... Az bile karistirmisim ;)

E ponpon kizlari Turkiyeye getirelim... daha iyi kosullarda olacaklari garantisi varsa? :)

Oburcan dedi ki...

o renklerle Türkiye'de bile iş bulmaları zor :)
içim karardı :)
ama renk değişirse de tam tersi durum söz konusu. Boşver , orası daha iyi :)))

didem dedi ki...

Super pozlar yakalamissin. Kameralara ciktin mi?